Bir Göz Ki Onun Olmaya İbret Nazarında - Niyaz-i Mısri Hazretleri Şiiri
BİR GÖZ Kİ ONUN OLMAYA İBRET NAZARINDA
Bir göz ki onun olmaya ibret nazarında,
Ol düşmânıdır sâhibinin bâş üzerinde.
Kulak ki öğüt almaya her dinlediğinden,
Kulak ki öğüt almaya her dinlediğinden,
Akıt ona kurşunu hemen sen
deliğinden.
Şol el ki onun olmaya hayr ü hasenâtı,
Şol el ki onun olmaya hayr ü hasenâtı,
Verilmez ona cennet ilinin derecâtı.
Ayak ki 'ibâdet yolunu bilmez onu kes,
Ayak ki 'ibâdet yolunu bilmez onu kes,
Öğrensin onu mescid önünde kapıda as.
Bir dil ki Hakk’ın zikri ile olmaya mu'tâd,
Bir dil ki Hakk’ın zikri ile olmaya mu'tâd,
Urma sen ol et pâresine dil deyu hiç ad.
Nefsim deme şol dîve ki iletir seni şerre,
Nefsim deme şol dîve ki iletir seni şerre,
Nefis odur onun fikri vü meyli ola
hayra.
Gönül müdür ol kim içi vesvâs ile dolmuş,
Gönül müdür ol kim içi vesvâs ile dolmuş,
Kibr ile hased 'askeri her yânını almış.
Şol cân ki fakat cismi diri tuta deme cân,
Şol cân ki fakat cismi diri tuta deme cân,
Hayvanda da vardır o damarlarda dolan
kân.
Cân ol ki "nefahtü" dedi Kur`ân'da ona Hakk,
Cân ol ki "nefahtü" dedi Kur`ân'da ona Hakk,
O
nefha-i Rahmâniyyedir bu sırr-ı mutlak.
Ol rûh-ı izâfîye kim erdi odur insân,
Ol rûh-ı izâfîye kim erdi odur insân,
Ol nokta-i kübrâdır
olan sûret-i Rahmân.
İnsân da denir ona dahî âdem-i ma'nâ,
İnsân da denir ona dahî âdem-i ma'nâ,
Hem rûh-ı musavverdir o hem 'âkil ü dânâ.
Zîrâ ki cihâna neye geldiğini bildi,
Zîrâ ki cihâna neye geldiğini bildi,
Maksûd
olunan matlab-i a'lâsını buldu.
Ol nefha imiş Âdem’e bil meşreb-i a'lâ,
Ol nefha imiş Âdem’e bil meşreb-i a'lâ,
Ol nefha imiş kâf-ı vücûdundaki ankâ.
Ol nefha imiş diri tutan cümle cihânı,
Ol nefha imiş diri tutan cümle cihânı,
Ol
nefha imiş zîynet eden bâğ-ı cinânı.
Ol nefha ile oldu 'imâret bu 'avâlim,
Ol nefha ile oldu 'imâret bu 'avâlim,
Ol nefha ile doldu kamû yedi ekâlim.
Ol nefha ile gözü açıklar görür 'ibret,
Ol nefha ile gözü açıklar görür 'ibret,
Ol nefha ile işidilir ma'nâ-yı hikmet.
El onun ile vermeğe meyl eyledi mâlı,
El onun ile vermeğe meyl eyledi mâlı,
Ayak dahi doğrultdu bu nefha ile yolu.
Dil onun ile kıldı özün zikr ile mu'tâd,
Dil onun ile kıldı özün zikr ile mu'tâd,
Ol nefha ile dâim eder yâr adını yâd.
Nefs onun ile râzıyye vü merzıyye oldu,
Nefs onun ile râzıyye vü merzıyye oldu,
Emmâreliğin terk edüben tasfiye buldu.
Rûh onun ile etdi semâvâta 'urûcu,
Rûh onun ile etdi semâvâta 'urûcu,
Kıldı melekûta dahî onunla vülûcu.
Ulvî olup ıtlâka eriştirdi sülûku,
Ulvî olup ıtlâka eriştirdi sülûku,
Mülkü şu ki terk ede bulur şâh-ı mülûku.
İniş dahî yokuş bir olur cümle yanında,
İniş dahî yokuş bir olur cümle yanında,
Cismindeki cân gibi bulur dostu cânında.
Gider ikilik birlik olup her şey olur Hakk,
Çün gide bulut âleme gün doğa muhakkak.
Ol nefha ki Âdem demidir Âdem'i iste,
Ol demde Niyâzî erilir menzil‐i dosta.
(Hazret-i Pir Muhammed
Niyazi-i Mısri)
ÇIKMIŞ KİTAPLARIM;
RESİME TIKLAYIP ULAŞABİLİRSİNİZ
Etiket:
Tasavvufi Şiirler