"Bu Kapı Yokluk Kapısıdır, Varlık Elbisesi İle Girilmez. Varmısın Ki, Yok Olmaktan Korkuyorsun. Yokluğu Görünce Yüz Çevirme Allah Aşkı Yokluk İe Bulunur!" (El-Aziz İrfan Ocağı)

Az Yiyip Şüpheliden Kaçınmak ve Oruç!

Az Yiyip Şüpheliden Kaçınmak ve Oruç!

Ey Kardeşim! Ramazanı şerif’te; batın nisbetinin terakkileri çok olur. Bu günlerin cemiyyet ve huzuru (ne kadar çok yaparsan) bütün senenin zahiresi olur. Bu durumda orucun rüyete de tam bir tesiri vardır.                                                                                                

“Şeytan bütün tedbiri, olanca hiylesi tezviri varken oruç kalkanı karşısında okları kırılır, yani ilka ve iğvası tesirsiz kalır.” (Mevlana Hz.)

"Oruç bana mahsustur. Onun karşılığını ben veririm." buyrulan Kudsî Hadîste, hakîkî oruca işâret vardır. Bu ise, mâsivâyı, Allahü teâlâdan başka her şeyi terketmektir. (Şah-ı Nakşibendi Hz.)

“Kalplerinizi çok yemekle öldürmeyiniz! Ekinleri çok suyun öldürdüğü gibi muhakkak fazla yemekte kalbi öldürür.” (Hadis-i Şerif)

“Canın bir yemek isterse o yemeği bir fakire yedir. Ondan sonra bir daha yine fakire verirsin endişesi ile istemese gerekir.” (Aziz Mahmud Hüdayi Hz.)

“Allah’u Teâla, Musa (a.s)’a şöyle buyurdu: Aç kal ki, beni görebilesin, maddi yönlerden soyun ki, bana vasıl olasın.” (Hadis-i Şerif)

Müminlerin avamı için cennet vaadi, havassı için rü’yetullah vaadi vardır. Havasdan daha üst mertebe olanlar (havassül’ül-ehass) için de Allah’a ulaşma ve onu bulma (vusul ve vicdan)  vaadleri vardır. Nitekim bir Hadis-i Kudsi de Allah’u Teâla buyurmuştur ki: “Dikkat edin, uyanık olun! Kim Beni talep ederse, Beni bulur.” (Ruhul Beyan)

Açlık, senin gönül evinin nuru ve aydınlığıdır, Yemek içmek ise çamurdan olan beden evinin tamiridir.

Yemek tedricen yavaş yavaş azaltılır ki vücut zaafa uğramasın! Ani gıda kesme ve uyku azaltma, metobolizmayı çökertir. Yavaş, yavaş aylarca programla azaltılıp vücut alıştırılmalıdır.

“Midenizi tıka basa doldurmaktan ziyade aç kalınız ki, dışınıda maddi ve fani ilgilerden temiz tutunuz ki, bir ümitle kalbiniz yolunda Rabbinizi görebilesiniz.” (Hadis-i Şerif)

“Açlıkla geçen gece dervişin miracıdır.”

“O ki, onları açlıktan doyurdu ve korkudan emin kıldı.” (Kureyş Süresi 4)

“Açlık, Hak Teâla’nın yeryüzündeki yemeğidir. Sıddıkların bedenini onunla diri kılar.” (Hadis-i Şerif)

“Bir kimse ki, geceleyin harabatda, “Kâbe kavseyn”de bulunur, onun nurlu gözünden elbette sevgilinin yüzünü görmenin mahmurluğu parlar. O kavuşma hareminin harabatının adı ‘Rabbimin yanında geceledimdir. Onun nişan ve eserleri ise şanlı Peygamberimizden ortaya çıktı. Buyurdu ki: ‘Bana Rabbim yedirdi ve içirdi.”

“Ey Âdemoğlu! Alçak gönüllü ol, beni tanırsın. Aç kal beni görürsün, bana ibadet üzere yalnız kal, bana ulaşırsın.” (Hadis-i Kudsi)

"Allah çok iyi bilir ve peygamberi de şahittir ki, azığımı ve gücümü Allah’tan alıyorum. Şimdi tam kırk yıl oldu ki, yemeğe muhtaç olmadım. ‘Rabbimin katında gecelerim’ Hadisi bana su verir, yemek Allah katından canıma ulaşır.” ( Mevlana Hz. Risale-i Sipehsalar )

Mevlana Hazretleri bir çeşit yemek yerlerdi, en çok iftar buyurdukları yemek on lokmayı bulmazdı. Evde külfet az olduğu zaman “Bugün bu ev halkının alnında fakr nuru görülmektedir” buyururlardı.

Helal lokma; Ey oğul! Vücûduna haram lokma karışmış bir kimse, namazdan tad duymaz.

Ey oğul! Şüphelendiğin herhangi bir şeyden uzak dur "İbâdet on kısımdır. Dokuzu helâl rızık aramaktır. Diğer kısmı sâlih ameller ve ibâdetlerdir." buyurulan Hadîs-i Şerîfi unutma! Helâl lokma yemedikçe (mâneviyat yolunda) maksat hâsıl olmaz! (Şah-ı Nakşibendi Hz.)

Biz harama düşme korkusundan yetmiş helali terk ettik. (Hz. Ebubekir r.a)

Helal lokmadan ilim ve hikmet doğar, aşk ve rikkat hâsıl olur. (Mevlana Hz.)

Şüpheli ve karışık olan bir lokmadan sakınılmasa, hırs, şehvet, haset, riya v.b kötü sıfatlar zuhur eder.

Sehl et Tüsteri (k.s.): Ona bir mecliste şöyle sual edildi, “Gıda nedir?” O da “Zikrullah” diye cevap verdi. Oradakiler “Ey Sehl bu verdiğin cevap ruhların gıdasıdır. Bizse senden cesedin gıdasını sual ettik.” deyince O zat-ı muhterem önceki verdiği cevabı teyid edici olarak şöyle buyurdu: “Evi ustasına bırakın! O usta dilerse o evi imar eder ve isterse de o evi bozar.” Öyleyse size düşen; her halukarda da yaratıcının zikriyle meşgul olmanızdır. Dünya hayatıyla alakalı olacağınız tedbirlerin hiçbir anlamı yoktur. Kendi cevherinin kurtuluşuna tevfik-i verilmeyenler ne mahrum kimselerdirler.

Sen sen ol türlü türlü yemeklerden çeşit çeşit elbiselerden edineceğin güzel gıdayı azalt. Cisimin ibadetlerde sebat etmesi için ye, iç ve giyin. Yoksa nefsin arzularını yerine getirmek için değil. Nefis, her şeyin en güzel, en yüce ve en pahalısını ister.

Çeşit çeşit yemekle mide doldumu hazm edemeyeciğinden pis kokular ve kötü buharlar oluşur. Hastalıklar olur ve dini hastalıklar odur ki; fuzuli nazara, kelama, yürümeye, cimaya vb. sevk eder. Her akıl sahibine karnını yemek ve içecekle doldurmaması vaciptir.

Cisim yemek ve içeceklerden ihtiyacını giderecek miktara yetinir. Elbisede soğukluk ve sıcaklıkdan koruyacak ölçülere haiz elbiseyle ihtiyacını giderir.

Sen sen ol! Ne olduğunu bilmediğin gıdalardan yeme! 

Senin haram veya şüpheli yiyecekleri terk etmen farz oldu gibi, yiyecekleri ve giyeceklerini de azaltmazsan lazımdır ki vera mertebesine eresin.

Nefsine hep kusurlarla bak. O’nun fethe (açılımlara) ehil olmadığını gör! Kendini yadırga, yes-e de düşürme!

Eğer açlık nefis ile mücahede etmek için olursa kalp nurlanır ve âlem-i gayb de keşifler O’nun için gerçekleşir. (Muhyiddin-i Arabi Hz. Yıldızlar Mevki)   

Nefisle mücadelen etmekten ötürü akşam yemeğinden bir lokmayı terk etmen o geceyi ibadetle ihya etmenden hayırlıdır. (İbrahim Ethem Hz.)   

Oruç ve Az Yiyip Şüpheliden Kaçınmak

ÇIKMIŞ KİTAPLARIM;


  Allah Aşkı Kutbül Aşk Kitabı

RESİME TIKLAYIP ULAŞABİLİRSİNİZ

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski