Kelam Akaid İtikat İnanç İlimlerinin Doğuşu ve Gerekliliği
Kelam ilmi kesin deliller kullanarak karşıt görüşlü kişilerin ortaya attığı şüphe ve itirazları gidererek İslam inanç esaslarını ispata güç kazandıran bir ilim dalıdır.
Kelam ilmi; inanaç meselelerini nası baz alarak, ispatlarını "nazari" yani akıl yürüterek ve "istidlal" yani deliller üzerine düşünerek bu ilimleri açıklar. Bu yönü ile kesin inanç olan "akaid" ilminden ayrılır. çünkü akaid ilminde inanç esaları akli ve mantıki yöntemlerle delillendirme ve ispat yoluna gitmez.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) asrı saadette sorulan soruları ashabın kalplerini rahatlatacak şekilde cevaplamıştır, bu yüzden her hangi bir ihtilaf ortaya çıkmamıştır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ahirete göçmesinden ve özellile Hulefasi Raşidin döneminden sonra İslam coğrafyası genişlemiştir. Müslümanların farklı kültürlerle karşılaşması ve özellikle Yunan felsefesinin İslam dünyasına yayılması sonucu birçok farklı düşüncenin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Kelam Akaid İtikat İnanç İlimlerinin Doğuşu bu yüzden gerekli olmuştur.
İslam inançları üzerine düşünme ve bu alanda ilk defa akla dayalı yöntemleri kullanma "Mutezile" ile başlamıştır. Mutezile, Hasan Basri Hazertlerinin (Ö:728) ders halkasından ayrılan Vasıl b. Ata'nın (Ö:748) öncülüğünde kurulmuştur. Tabi bu ekol aklı ön planda tutarak çok yanlış inanç sistemi geliştirmiştir.
İslami inanç esasları vahyin öncülüğünde akli ilkelerle yorumlayıp temellendirme yötemini İbn Küllab (854) ve Haris el-Muhasibi (854) öncülüğünde gelişmiş ve Ehl-i Sünnet inancının temeli olmuştur.
Kelam ilmi alanındaki yanlış inançta olan Mutelize egemenliği daha önce Mutelize görüşüne mensup olan İmam Ebül el-Eşari Hazretleri (936) ile sona ermiştir.
Kelam ilmi bilgiyi "Haber-i Sadık yani nasa (Kur'an ve Sünnet) dayalı nakli ilmi, Havass-ı Selim yani sağlam duyular ile görür, duyar ve Akl-ı Selim ile nasa sadık kalarak delillendirir."
Akıl Yürütme: Bütünden parçaya (bütün insanlar ölüyorsa Ali de ölür), parçadan bütüne (Ali, Ahmet, Mehmet ölümlüdür. O halde bütün insanlar ölümlüdür) ve parçadan parçaya yani iki şeyin benzerliğinden yola çıkma (Ali insandır ve ölümlüdür, Ohalde Ahmet de insandır oda ölümlüdür) gibidir.
İtikad Hükümleri Özellikleri; kesinlik, açıklık, değizmezlik, bölünmez bütünlüktüt.
Kelam ilmi kitapları; Fıkhul Ekber İmam Azam Hz., Kitabul Tevhid İmam Maturidi Hz., El-İbane an Usulid Diyane İmam Eşari Hz.
Ehl-i Sünnet İnancı: Maturidi ve Eşariliktir. Aralarında bariz fark yoktur ve Kur'an ve Sünnete dayanan tek sağlam inançtır. Müslümanların çoğunluğunun inancı Ehl-i Sünnettir.
BOZUK MEZHEPLER VE İTİKATLAR
Selefilik: Önceki büyükler analmına gelir ki, örnek olarak Hasan-ı Basri Hazretleridir. Selefler müteşabih olan ayet ve hadislere hiçbir yorum yapmamışlardır. Zamanla ilimler yerine oturunca selefilik kalmamıştır. Bugünkü selefiyim diyenler vahabiliğe kılıf olsun diye kullanırlar. Allah'a mekan isnat ederler. Evlyayı ve Sahabinin üstünlüklerini ve Peygamber Efendimizin (s.a.v.) faziletlerini inkar ederler. Ne kadar terör örgütü varsa bunlardan çıkar. İngilizler Osmanlıyı bölmek için buldukları İbn-i Teymiye'nin sapık fikirlerini savunan hatta daha ileri taşıyan "Abdulvahap" adında kişiye kurdurmuşlardır adınada Vahabilik demişlerdir.
Mutezile: Hasan Basri Hazertlerinin (Ö:728) ders halkasından ayrılan Vasıl b. Ata'nın (Ö:748) öncülüğünde kurulmuştur. Tabi bu ekol aklı ön planda tutarak çok yanlış inanç sistemi geliştirmiştir.
Mürcie: Erteleyen anlamına gelir Haricilerin aşırı fikirlerine karşı kurulmuştur. Büyük günah işleyenlere Hariciler kafir demişlerdir buna karşı Hariciler bu durum Allah'a kalmış demiştirler.
Şia: Yahudi münafık olan Abbdulla B. Sebe tarafından siyasi ilk amaçla Haricilik kurulmuş zamanla Şia itikdına dönüşmüştür. İmamet inanacı baskındır diğer müslümanları tekfir ederler, haşa Kur'an'a tahrif oldu derler. Muta nikahı diyerek kadın kiralamayı caiz görürüler.
Cebriye: Kaderi inkar edip haşa Allah'ın geleceği bilemeyeceğini savunurlar Kaderiye inancına tepki olarak doğduğu kabul edilir.
BUGÜNKÜ BAZI BOZUK FELSEFİ AKIMLAR
Deizm: Yaratıcının var olduğunu ama kainatla alakası olmadığını bu yüzden vahiy ve peygamberlik gibi şeylere gerek olmadığına inanırlar.
Politeizm: Bir çok ilahın var olduğuna inanırlar. Mesela; tabiat, ölülerin ruhları, bir takım hayvanları ilah olarak kabul ederler. Eski Yunan, eski Mısr, Afrika dinleri, cahiliye dönemi Arapları gibi. Hinduizm ve budizim örnek olarak verilebilir.
Agnostisizm: Bilinmezcilik anlamına gelir. Din ve İlah meselelerine duyarsız ve ilgisiz olup bu meseleleri bilinmez kabul edenlerdir.
Pozitivizm: Kesin, kanıtlanmış, olumlu bilgi analmındadır. Fransız filozof Aguste Comte (1798-18579 tarafınsan ortaya atılan bir düşüncedir. Bilimsel bilgiyi öne çıkrarıp dini inançları inkar edip onun yerine aklına, gözlemlere ve deneylere dayalı dünya ve madde ilmlerine inanırlar.
Ateizm: Allah'ın varlığını kabul etmemeyi içerir. İnsanın fıtratına aykırı olduğu için genelde küskün olurlar. Bir yakını ölen veya ağır hasta olan v.b. konular yüzünden niye, neden diyerek inkar ederler.
Nihilizm: Hiristiyanlığın yanlış inancına tepki olarak Schopenhauer (1860) kurulmuş ama en öneml temsilcisi Nietzsche (1900) olmuştur. Karamsar dünya görüşüyle her şeyi inkar edip kurtulmak isterler.
Sekülerizm: Toplumda ahiretten ve diğer dini, ruhani meselelerden ziyade dünya hayatına odaklanmasına vurgu yapan anlayış ve ideolojiye denir. Türkçede laiklik, Avrupa'da ve ABD'de daha çok sekülerizim kavramı tercih edilir.
Satanizm: Şeytana tapmayı esas alan alan anlayış. Günümüzdek satanistler geçmişteki Yezidilik gibi şeytana tapmadan öteye, dinlere ve değerlere karşı olma ve başkaldırma yönleri ağır basar. Tüm istekleri yerine gelip tatminsizlik sebebiyle ilginç arayışlar içine giren gençler, kendilerini manevi bir boşlukta hisseder. İyi bir dini eğitim almadı bu tip çevrelerin tuzağına düşebilir.
Tenasüh ve Reenkarnasyon: Terim olarak "ölen insanların ruhunun bir hayvan ya da bir insanın bedenine girmesi" inancını ifade eder. Genelde Hinduizm, Budizm, Yahudi Kabala, Nusayrilik, İsmaililik, Dürzilik ve Yezidilik inançalarında görülür.
Kötülük Problemi: Felsefede "teodise" kavramıyala ifade edilmiştir. Kötülük problemi, özellikle günümüzde Allah'ı (c.c) inkar etmenin güçlü bir bahanesi olarak kullanılmak istenmekte, adeta "dünyada bu kadar kötülük olduğuna göre demek ki Tanrı yok" üzerinden ateizme kapı aralanmaya çalışılmaktadır. İslamı ve Allah'ın (c.c.) isim ve sıfatları bilen her müslüman böyle problemlerle karşılaşmaz. Kötülüğü, imtihan sırrı çerçevesinde ve ahiret inancıyla birlikte değerlendirmek gerekir. "Sizin için daha hayırlı olduğu halde bir şeyi sevmemeniz mümkündür." (Bakara 216)
Sahte Peygamberlik: İslam dünyasında ilk olarak Müseymetül Kezzab, Secah, Tuleyha Esvedi, Esved Ansi gibi isimler peygamberlik iddasında bulunmuştur. Daha sonraları mehdi, mesih söylemleriyle bir çok kişi maalesef meydana çıkmıştır. Genelde bunlar yabancı servis elemanlarıdır.
Diğer İslami Kitaplara Göz At!
ÇIKMIŞ KİTAPLARIM;
RESİME TIKLAYIP ULAŞABİLİRSİNİZ
Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf Tasavvuf
Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Kelam Akaid İtikat İnanç İlimlerinin Doğuşu ve Gerekliliği Kelam Akaid İtikat İnanç İlimlerinin Doğuşu ve Gerekliliği Kelam Akaid İtikat İnanç İlimlerinin Doğuşu ve Gerekliliği Kelam Akaid İtikat İnanç İlimlerinin Doğuşu ve Gerekliliği Kelam Akaid İtikat İnanç İlimlerinin Doğuşu ve Gerekliliği
Etiket:
Kitap Oku