Uyarıcı Hadis-i Şerifler
UYARICI HADİS-İ ŞERİFLER
“Kıyamet günü hesabı ilk görülecek kişi,
şehit düşmüş bir kimse olup huzura getirilir. Allah Teâlâ ona verdiği nimetleri
hatırlatır, o da hatırlar ve bunlara kavuştuğunu itiraf eder. Cenâb-ı Hak:
"Peki, bunlara karşılık ne yaptın?" buyurur. "Şehit düşünceye kadar senin uğrunda cihad ettim." diye
cevap verir. "Yalan söylüyorsun.
Sen, "babayiğit adam" desinler
diye savaştın, o da denildi." buyurur. Sonra emrolunur da o kişi
yüzüstü cehenneme atılır.
Bu
defa ilim öğrenmiş, öğretmiş ve Kur‘an okumuş bir kişi huzura getirilir. Allah
ona da verdiği nimetleri hatırlatır. O da hatırlar ve itiraf eder. Ona da:
"Peki, bu nimetlere karşılık ne yaptın?" diye sorar. "İlim öğrendim, öğrettim ve senin
rızân için Kur'an okudum." cevabını verir. "Yalan söylüyorsun. Sen "Âlim" desinler diye ilim
öğrendin, "ne güzel okuyor" desinler diye Kur'an okudun. Bunlar da
senin hakkında söylendi." buyurur. Sonra emrolunur o da yüzüstü
cehenneme atılır.
(Daha sonra) Allah'ın kendisine her çeşit mal ve imkân verdiği bir kişi
getirilir. Allah verdiği nimetleri ona da hatırlatır. Hatırlar ve itiraf eder.
"Peki ya sen bu nimetlere karşılık ne yaptın?" buyurur. "Verilmesini sevdiğin, razı olduğun
hiç bir yerden esirgemedim, sadece senin rızânı kazanmak için verdim,
harcadım." der. "Yalan
söylüyorsun. Hâlbuki sen, bütün yaptıklarını "ne cömert adam"
desinler diye yaptın. Bu da senin için zaten söylendi." buyurur.
Emrolunur bu da yüzüstü cehenneme atılır.” (Müslim, İmâre 152)
"Kim işlediği hayrı şöhret
kazanmak için halka duyurursa, Allah onun gizli işlerini duyurur. Kim de işlediği
hayrı halkın takdirini kazanmak için başkalarına gösterirse, Allah da onun
riyakârlığını açığa vurur." (Buhârî, Rikak 36, Ahkâm 9; Müslim, Zühd
47-48)
"Azîz ve celîl olan Allah'ın
hoşnutluğunu kazanmaya yarayan bir ilmi, sırf dünyalık elde etmek için öğrenen
kimse, kıyamet günü cennetin kokusunu bile alamaz." (Ebû Dâvûd, İlim
12; İbni Mâce, Mukaddime 23)
Hz. Huzeyfe radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam'a halk hayırdan sorardı. Ben ise, bana da ulaşabilir korkusuyla, hep şerden
sorardım. (Yine bir gün:) "Ey Allah'in Resulu! Biz cahiliye devrinde şer
içerisindeydik. Allah bize bu hayrı verdi. Bu hayırdan sonra tekrar şer var mı?"
diye sordum. "Evet, var!" buyurdular. Ben tekrar: "Pekiyi bu
şerden sonra hayır var mı?" dedim. "Evet, var! Fakat onda duman da
var" buyurdular. Ben: "duman da ne?" dedim. "Bir kavim var.
Sünnetimden baska bir sünnet edinir; hidayetimden başka bir hidayet arar. Bazı
işlerini iyi (ma'ruf) bulursun, bazı işlerini kötü (münker) bulursun"
buyurdular. Ben tekrar: "Bu hayırdan sonra başka bir şer kaldı mı?"
diye sordum. "Evet! Buyurdular. Cehennem kapısına çagıran davetçiler var.
Kim onlara icabet ederek o kapıya doğru giderse, onlar bunu ateşe atarlar"
buyurdular. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Ben (o güne) ulaşırsam, bana ne
emredersiniz?" dedim. "Müslümanların cemaatine ve imamlarina uy,
onlardan ayrılma. İmam sırtına (zulmen) vursa, malını (haksızlıkla) alsa da onu
dinle ve itaat et!" buyurdular. "O
zaman ne cemaat ne de imam yoksa?" dedim. "O takdirde bütün fırkaları
terket (kaç)! Öyle ki, bir ağacın köküne dişlerinle tutunmuş bile olsan, ölüm
sana gelinceye kadar o vaziyette kal" buyurdular." Buhari, Fiten
11, Menakib 25; Muslim, Imaret 51, (1847); Ebu Davud, Fiten 1, (4244, 4245,
4246, 4247). Kütüb-i Sitte 4754. Hadis-i Şerif
Ma'kil İbni Yesâr radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre,
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Ortalık kargaşa (fitne) içindeyken ibadet etmek, bana hicret
etmek gibidir." [Müslim, Fiten 130. Ayrıca bk. Tirmizî, Fiten 31; İbni
Mâce, Fiten 14] Riyazussalihin 1369. Hadis-i Şerif
Resûlullah sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurmuştur: “İnsan, kulluk
vazifelerini îfâda kusur gösterir, yani her ibadetini kâfî miktarda yapmayıp
azaltırsa Cenâb-ı Allah onu gam ve kedere mübtelâ kılar.” (Ali el-Müttakî,
Kenzü’l-ummâl, no: 6788)
Hz. Âişe’den radıyallahu anh'den nakledildiğine göre, Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “...Allah
katında amellerin en sevimlisi, az da olsa devamlı olanıdır.” (Ebû Dâvûd,
Tatavvu’, 27)
Ebû Hüreyre’den radıyallahu anh'den nakledildiğine göre, Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “...İhsan,
O’nu görüyormuş gibi Allah’a ibadet etmendir. Sen O’nu göremesen de O seni
görmektedir...” (Buhârî, Tefsîr, (Lokmân) 2)
“Esas hayat, âhiret hayatıdır.”
(Buhârî, Rikāk, 1)
"Sünnete Tabi Olmak Piskolojisi" burdan tıklayıp okuyabilirsiniz.

Diğer İslami Kitaplara Göz At!
ÇIKMIŞ KİTAPLARIM;

RESİME TIKLAYIP ULAŞABİLİRSİNİZ
El-Aziz İrfan Ocağı - Muhammed Bedri Hüdayi Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler Uyarıcı Hadis-i Şerifler