Tefekkür Nedir?
Ey Kardeşim! Bilesin ki, varlık âleminde Allah’u Teâla’nın isim ve sıfatlarını görmeye ve üzerinde düşünmeye “tefekkür” denir. Nasıl ki, “Güneş zahir, güneşin ışıklarının vurduğu yer mazhardır. Allah’u Teâla’nın isimleri zahir O isimlerin vurduğu yer mazhardır. Görme sıfatı zahir, bizim gözlerimiz mazhardır. Halık ismi yaratmak dilediği yere vuruyor, vurduğu yer mezahir (Cemi) oluyor.” (Risale-i Kutsiyye)
Müşahadesi (Huzuru) tam olan, bütün varlıkları ayakta tutan yüve
Mevla’nın yüceliğini görmesi sebebi ile bütün kâinat göz önünde kaybolur,
Allah’tan başka bir varlık görmez. Her şeyi ayakta tutan Allah’u Teâla’da,
kulun kalbi tamamen mülkün sahibini müşahede etmesinden dolayı, kendisine bu
mülkten ayırdığı nasibini verir. (El Mekki)
Düşünmeyen ise kendisini mahrumiyyette sanır.”
(Hz. İsa a.s.)
Tefekkür; kul,
kâinatın hadsiz vaziyetlerinde tefekküre daldığı zaman, Allah Teâla kulun
kalbinde Allah’a boyun eğme, O’na yalvarma ve O’nun rızasını celb edecek
amellere rağbet etme duygusunu yayar. Bu halde kulu mevcudatın bütün
hikmetlerini ihtiva eden bir makama ulaştırır. (Muhyiddin-i Arabi Hz.)
Yerin göğün sanatkârı Hak, İbret ve hayretle bak.”
(Bedri Hüdayi)