"Bu Kapı Yokluk Kapısıdır, Varlık Elbisesi İle Girilmez. Varmısın Ki, Yok Olmaktan Korkuyorsun. Yokluğu Görünce Yüz Çevirme Allah Aşkı Yokluk İe Bulunur!" (El-Aziz İrfan Ocağı)

Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40

Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40

Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40

31- Enes radıyallahu anh Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim dedi: “Allah Teâlâ şöyle buyurdu: Ey Âdemoğlu! Sen bana dua ettiğin ve benden affını umduğun sürece, işlediğin günahlar ne kadar çok olursa olsun, onların büyüklüğüne bakmadan seni bağışlarım. Ey Âdemoğlu! Günahların gökyüzünü kaplayacak kadar çok olsa, sonra da benden affını dilesen, seni affederim. Ey Âdemoğlu! Sen yeryüzünü dolduracak kadar günahla karşıma gelsen; fakat bana hiçbir şeyi ortak koşmamış olsan, şüphesiz ben de seni yeryüzü dolusu bağışla karşılarım.” (Tirmizî, Daavât 98. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, V, 172). Yalnız yarın diyenlerin yarını gelmez ve can boğaza geldi mi bu müjdeden istifade edemeyiz. Geçmiş günah ne kadar çok olursa olsun ümitsiz olmamalı ve hemen tövbe edip hak yola girmemiz lazımdır.

      32- Ebu Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Allah Teâlâ bir kulu sevdiği zaman Cebrail’e: “Allah filanı seviyor, onu sen de sev!” diye emreder. Cebrail de o kulu sever, sonra gök halkına: Allah filanı gerçekten seviyor; onu siz de seviniz! Diye hitâbeder. Göktekiler de o kimseyi severler. Sonra da yeryüzündekilerin gönlünde o kimseye karşı bir sevgi uyanır. (Buhârî, Bedü’l-halk 6, Edeb 41, Tevhîd 33; Müslim, Birr 157. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru sûre (19),7), Müslim’in rivayetinde (Birr 157). İyilerin bizi sevmesini istiyorsak bunu Allah’ın sevgisinde aramalıyız. Yoksa insanları kimse memnun edemez Allah’tan gayrı. Allah’ın sevgisi de bizim onun gönderdiği Peygamber’e yani Peygamberimize (sallallahu aleyhi ve sellem) uymamıza bağlıdır. (bkz. Ali İmran Suresi 31)

      33- Hazret-i Mûsâ (aleyhisselâm) bir gün: “Ya Rab! Seni nerede arayayım?” diye niyazda bulunmuştu. Allah Teâlâ da: “Beni kalbi kırıkların yanında ara!” (Ebu Nuaym, Hilye, II, 364) buyurdu. Allah aşkı ile gönlü pare pare olmuş olanlar daim Allah ile beraberdirler. Kim onları dinler veya okursa kendilerine kutsi kokular gelir.

      34- “Ben yere göğe sığmam. Bir mümin kulumun kalbine sığarım.” (Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ, II, 195) Yani bir Allah dostunu, Allah aşığını bulan Allah’ı bulmuş sayılır. Çünkü âşık her daim Hak ile beraberdir.

      35- Ebu Hureyre (radıyellahu anhu) şöyle rivayet etti; Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Allah Teâlâ buyurdu: “Ben, kulumun bana olan zannına göreyim; beni zikrettiği zaman ben onunla birlikteyim; eğer beni nefsinde zikrederse, ben de onu nefsimde zikrederim. Eğer beni bir topluluk içinde zikrederse, bende onu, onlardan daha hayırlı bir topluluk içinde zikrederim. Eğer bana bir karış yakınlaşırsa, ben de ona bir zira’ yakınlaşırım.  Eğer bana bir zira’ yakınlaşırsa, ben de ona bir kulaç yakınlaşırım. Eğer bana yürüyerek gelirse, ben de ona koşarak gelirim.” (Kastalani, cilt: 10, sahf: 381 - Buhari tevhid kitabı). Hakk’a hüsnü zan beslemeliyiz. Yani ben ona yönelsem kabul eder mi? Dememeli bilakis bu işten çok razı olur.

      36- "Ey Âdemoğlu, seni kendim için yarattım; eşyayı da senin için yarattım. O halde, kendim için yarattığımı, senin için yarattığımın ayarına düşürme." (Hadis-i Kutsi)[1] Senin makamın Allah katında o kadar yüksek ki Allah yarattığı dünyanın peşine düşerek o makamı boşa çıkarma diye uyarıyor. Sadece kendisi ile ilgilenmemizi emir buyuruyor. Bu demek değildir çalışma çalış ama kalbinde hiçbir endişe olmasın yalnız o olsun.

      37- İbn Ömer’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Ey insanlar! Allah’a tövbe ediniz. Zira ben O’na günde yüz defa tövbe ediyorum.” (Müslim, “Zikir”, 41.). İnsanın tövbesi günahından ağır gelmesi lazım onun için en az günde yüz “estağfurullah” demeliyiz. Peygamberimiz ’in (sallallahu aleyhi ve sellem) tövbesi günahından değil makamı yükseldiğindendir.

      38- Ebu Hureyre’den Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “İslâm garip olarak başladı, tekrar garipliğe dönecektir. Ne mutlu gariplere!” (Müslim, “İman”, 65; İbn Mâce, “Fiten”, 15,) (h.no: 3986). Eğer siz dininizi yaşarken insanlar sizi garipsiyorsa ki bu devirde öyle o zaman bu müjdeye nailsiniz. İslam’ın ilk devirlerinde müşrikler Müslümanlara ambargo uyguladılar şöyle ki kimse onlara yiyecek içecek vermeyecek, iş vermeyecek, kız alıp vermeyecek gibi. Yani İslam garipseniyor ve istenmiyordu.

     39- Allah şöyle buyurdu: “Beni bilen talep eder. Beni talep eden bulur. Beni bulan sever. Beni seveni öldürürüm. Bir kimseyi öldürürsem diyeti bana düşer. Bir kimsenin diyeti bana düşünce onun diyeti bizzat ben olurum.” (Hadis-i Kutsi)[2]

      40- İbni Ömer radıyallahu anhümâ şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem benim iki omuzumu tuttu ve: “Dünyada sanki bir garip veya bir yolcu gibi ol” buyurdu. İbni Ömer radıyallahu anhümâ şöyle derdi: Akşama ulaştığında sabahı gözetme, sabaha kavuştuğunda da akşamı bekleme. Sağlıklı anlarında hastalık zamanın için, hayatın boyunca da ölümün için tedbir al. (Buhari, Rikak 3. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd 25; İbni Mâce, Zühd 3) Müslüman devamlı sefer halinde olmalı “kötüden iyiye” biz burada kalıcı değiliz.[3] Otobüs ile uzun bir yolculuğa çıktığınızı düşünün arada mola veriliyor kaptan ihtiyaçlarınızı görün devam edeceğiz diye söylüyor. Biz ise o mola yerinde o kısa zamanda bir bina yapmaya çalışıyoruz. Ne kadar mantıksız değil mi? İşte dünyadaki halimizde bu misale benzer.



[1] (http://dosyalar.semazen.net/Sadreddin_Konevi_40_Hadis.pdf)

[2] Sadreddin Konevî, Kırk Hadis Tasavvufi Yorumlarıyla, çev. Harun Ünal, Vahdet Yayınevi, İst. 1984, s. 86-87.

[3] "Sefere çıkınız; sıhhate erer, ganimet bulursunuz..." (Hadis-i Şerif) (http://dosyalar.semazen.net/Sadreddin_Konevi_40_Hadis.pdf)

"Kudsi Hadisler - İmam Gazali" burdan tıklayıp okuyabilirsiniz.

Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40

Diğer İslami Kitaplara Göz At!

ÇIKMIŞ KİTAPLARIM;


  Allah Aşkı Kutbül Aşk Kitabı

RESİME TIKLAYIP ULAŞABİLİRSİNİZ

El-Aziz İrfan Ocağı - Muhammed Bedri Hüdayi  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40 Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40 Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40 Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40 Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40 Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40 Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40 Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40 Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40 Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40 Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40 Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40  Tasavvufi Hadis-i Şerifler 31-40

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski