"Bu Kapı Yokluk Kapısıdır, Varlık Elbisesi İle Girilmez. Varmısın Ki, Yok Olmaktan Korkuyorsun. Yokluğu Görünce Yüz Çevirme Allah Aşkı Yokluk İe Bulunur!" (El-Aziz İrfan Ocağı)

Himmet Nasıl Yapılır?

Himmet Nasıl Yapılır?

- Hastaya himmet: Evvelki büyüklerde, hastalığı izale için teveccüh iki şekilde olurdu. Birincisi, hastanın karşısında sıhhate kavuşması tasavvur edip, Allah’u Teâlâ’ya müteveccih olarak oturulur. İkincisi, himmet ve hayal yolu ile hastadan hastalığı kaldırarak kendi üzerine alır. Nitekim Mevlana Molla Cami Hazretleri hasta ziyaretine gitmişti. Hastanın yüzünde çok çıbanlar vardı. Mevlana Cami Hazretleri hastaya o kadar teveccüh etti ki, hastanın yüzündeki o şişlikler kendi mübarek yüzünde zuhur etti. (Durrul Mearif)

- Hastadan hastalığı gidermek için teveccüh esnasında, hastanın karşısına oturup kendisi ile hasta arasına beyaz bir bezle bir bardak su veya başka bir şey koyarlar. Himmetle hastadan hastalığı (hastanın içinde siyah duman gibi hayal edilebilirsin) çekip, arada o şeyin üzerine bırakırlardı. Biz hastanın bedeninden hastalığı çıkarıp, arka tarafına atarız. (Durrul Mearif)

- Tesiri çabuk görülen teveccüh şöyle olur; Kendi suretini Mürşidinin sureti olarak tasavvur eder. Maiyyet (beraberlik) murakabesi düşünüp, talibin kalbine himmet teveccühü yapılır. Talibde elbette zevk ve şevk hâsıl olur. (Durrul Mearif)

- Keşfin hâsıl olması için; talibe doğru dönülür kalpte olan nur talibin gözünün bebeğine atılır. Bu yolda nisbete olan cehaleti kaldırmak için teveccüh edilir. Yani talibin kalbindeki cehalet kaldırılıp, nisbetin idraki yerleştirilir. (Durrul Mearif)

Burada verilen bilgi amaçlıdır. Yoksa himmet yapmak için ehliyet gerekir. Kalbin hallerini bilmek lazım!

Himmet Nasıl Yapılır?

Kalb âleminin şaşılacak hâllerinin sonu yoktur. Üstünlüğü de şaşılacak hâllerinin, her şeydekinden daha çok olmasındadır. Çok insanlar bundan gafildirler [habersizdirler]. Üstünlüğü iki sebebledir: Birincisi ilim, ikincisi kudrettir. İlim sebebiyle üstünlüğü iki tabakadır: Birini herkes bilebilir. Diğeri ise, daha örtülüdür, herkes anlayamaz. Bu, öncekinden üstündür. Zahiri olan bütün ilimleri ve san'atlan bilmesidir. Bütün san'atları bilen odur. Kitaplarda olanları okur ve bilir. Geometri, hesab, tıb, astronomi ve şeriat ilimleri gibi. O, bir şey olup, bölünmediği hâlde bütün bu ilimler ona sığıyor. Belki de, bütün âlem onda sahrada bir kum tanesi gibi kalır. Bir anda, düşünce ve hareketiyle, yerden göklere çıkar, doğudan batıya gider. Toprak âlemine bırakıldığı hâlde; bütün gökleri ölçer, her yıldızın büyüklüğünü bilir ve ölçülerini söyler. Balığı ustalıkla denizin derinliklerinden çıkarır. Kuşu havadan yere indirir. Fil, deve ve at gibi kuvvetli hayvanları emrinde kullanır. Âlemde olan şaşılacak hâller ve ilimler onun san'atıdır. Bütün bu ilimler onda, beş duygu organı vasıtasiyle hâsıl olur [meydana gelir]. Bunlar meydandadır, herkes bunları anlayabilir. (İmam Gazali Hz.)

ÇIKMIŞ KİTAPLARIM;


  Allah Aşkı Kutbül Aşk Kitabı

RESİME TIKLAYIP ULAŞABİLİRSİNİZ

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski