"Bu Kapı Yokluk Kapısıdır, Varlık Elbisesi İle Girilmez. Varmısın Ki, Yok Olmaktan Korkuyorsun. Yokluğu Görünce Yüz Çevirme Allah Aşkı Yokluk İe Bulunur!" (El-Aziz İrfan Ocağı)

Rüya Nedir? Rüya Nasıl Olur?

Rüya Nedir? Rüya Nasıl Olur?

Ulemanın büyük çoğunluğuna göre rüya, insanın ruhu ile gördüğü ve aklı ile idrâk ettiği bir olaydır.

İnsanın uyanık iken idrâkine duyu (his), uykudaki idrâkine ise ortak duyu (hiss-i müşterek) denilir. Uyanık iken meydana gelen idrâk “ruyet” ile gerçekleşirken, uykuda gerçekleşene “rüya” denilir. (M. Arabi Hz.)

levh-i mahfûz ile insan kalbini aralarında perde bulunan karşılıklı iki aynaya benzer. Aynaların arasındaki perde kaldırıldığında birindeki görüntü diğerine yansır. Rüya olayı buna benzer. İnsan uyuduğunda kalbin duyu organlarıyla ilgisi azaldığından levh-i mahfûzdaki bazı bilgiler kalbe yansır. Hayâl gücü (mütehayyile) bu bilgileri sembollerle alarak korur, insan uyandığında hayâlindeki sembolleri hatırlar. (İmam-ı Gazali Hz.)

Yüce Allah insan ruhunu madde ötesi âleme çıkabilecek, levh-i mahfûzu okuyabilecek yetenekte yaratmıştır. Ancak ruhun bedenle ilgisi buna engel olmaktadır. Uyku halinde ruhun bedenle ilgisi azaldığından levh-i mahfûzu okuma gücü artar. Ruhun orada gördükleri, insanın muhayyilesinde kendine özgü izler bırakır. Bu izler insanın hayâl yetisi ötesindeki bir gerçeği yani levh-i mahfûzdaki bilgiyi gösterir ki rüyanın asıl işaret ettiği şey budur. (F. Razi Hz.)

“Ümmete, nübüvvetten sonra sadece mübeşşirat kalmıştır. Ashab: Mübeşşirat nedir? Diye sorunca, Resül-i Ekrem (s.a.v): Salih rüyadır. Buyurdu.” (Buhari, Tabir 5 Hadis-i Şerif)

“Zaman yaklaşınca müminin rüyası yalan çıkmaz. Müminin rüyası nübüvvetin kırk altı cüzünden biridir.” (Buhari Tabir 26 Hadis-i Şerif)

“Sizin en doğru görenleriniz, en doğru söyleyenlernizdir.” (Müslim, Rüya 6 Hadis-i Şetif)

“En sadık rüya seher vakitlerinde görülen rüyadır.” (Tirmizi Rüya 3 Hadis-i Şerif)

“Beni rüyada gören, gerçekten beni görmüştür, çünkü şeytan benim suretime giremez.” (Buhari Tabir 6 Hadis-i Şerif)

“Gözü kapalı uyumuş kişi yüz neşe görür açınca görmezse şaşılacak şey! Rüyada nice şaşılacak şey aydınlanır. Gönül uykuda pencere olur. Uyanık olan ve hoş rüya gören kişi, ariftir. Onun ayağını bastığı toprağı sen gözüne sür.” (Mesnevi-2219-2224)

Şurası bilinmelidir ki Hak Teâla sülük ehlini, önce güzel rüyalarda terbiye eder. Gece rüyasında gördüğü her şey gündüz açığa çıkar. Hz.Muhammed Mustafa’da (S.A.V) altı ay bu hal üzereydi. Hadis-i Şeriftede buyrulduğu üzere, uyku arasında ve gündüz vakti gördüğü rüyalar gerçekleşirdi. Bu durum, keşif ehlinde de vuku bulur. (Yakub-i Çerhi Hz.)   

Batın nisbetin de, fena ve yokluğun zuhur ettiğini görünce salik, kendinden geçme ve istiğrak hali ile vasıflanınca, kendini “rüyada” ölü olarak görür. Başkalarının farkına varmamak ve şuursuzluk onun ayrılmaz vasfı olur. (Mazhar-ı Can-ı Canan Hz.)

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) rüyayı şu şekilde tanımlar;  - “Sizden biriniz sevdiği bir rüya görürse, o Allah'tandır. Bunun için Allah'a hamd edip rüyasını söylesin. Hoşuna gitmediği bir rüya görürse, o şeytandandır. Şerrinden Allah'a sığınsın ve onu kimseye de açmasın. Yoksa kendisine zarar verecektir." - "Rüya üçdür. Allah tarafından olup müjde veren salih rüya, üzüntü verip şeytandan gelen rüya ve insanın kendi kendine bir şeyler söyleyip tasavvur ettiğinden meydana gelen rüya."

Üç türlü rüya vardır;  1- Sadık veya salih rüyalar: Rahmani rüyalardır.  2- Nefsani rüyalar: kişinin uyanıkken nefsi ile yaptığı iç konuşmalarından meydana gelmiştir. İnsanın nefsi ile konuşmaları hayâle nakş olunur. Uyuduğunda bunları hiss-i müşterek ile idrâk eder. Çünkü bunları uyanıkken tasavvur etmiş ve bu tasavvurlar hayâlinde resmedilmiş olarak kalmıştır. Uyuyunca hisler, hayâl hazinesine yönelince hayâlde resmedilmiş bu tasavvurları görür        3- Şeytani rüyalar: Şayet içinde kişiyi üzen şeyler varsa şeytandandır.                                            İki ve üçüncü tür rüyaların bir gerçekliği yoktur.                              

Herhangi bir şey, şayet rüya vasıtasıyla olursa rüya ile olmayana nispetle daha ayrıcalıklıdır. (M. Arabi Hz.)

Misal âlemi; Müşahade âlemi ile gayb âlemi arasında ara bir âlem. Ruhlar âleminde bulunan her bir ferdin cisimler âleminde bürüneceği suretlerinin bir benzeri burada bulunduğu için bu âleme misal âlemi denilmiştir.

Genel olarak insanlar bu âleme uykularında ulaşırlar, seçkin kullar ise uyanıkken de (yakaza ile) ulaşabilirler. seyr ü süluk uygulamaları ile insanın iç idrâklerini güçlendirirse, zahiri hisleri onu perdelemez vr fena ve gaybet hâllerini yaşarsa idrâkinin kuvvetiyle uyuyanın uykuda idrâk ettiği şeyleri uyanık iken de idrâk edebilir. (M. Arabi Hz.)

Bu âlemde Hz. Peygamber (s.a.v.) ve diğer nebilerle görüşülür, kendinden çok önce yaşamış velilerle buluşulur, Kâbe’nin hakikatini müşahade edebilir. Bu âlemde, manalar ete kemiğe bürünür, somut bir hal alır, mesela ölüm “Koç” suretinde görülür.

Rüya Nedir? Rüya Nasıl Olur?

"Sleep Disorders Centre of the University of Heidelberg’de yapılan bir araştırmada, kokuların uyku kalitesi ve rüyalarla olan bağlantısı araştırılmış. Güzel kokulu bir yatak odasında uyuyan katılımcıların güzel kokmayan ya da kokusuz bir odada yatanlara göre çok daha güzel rüyalar gördükleri ortaya çıkmış." 

ÇIKMIŞ KİTAPLARIM;


  Allah Aşkı Kutbül Aşk Kitabı

RESİME TIKLAYIP ULAŞABİLİRSİNİZ

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski