İslam Kardeşliğinin Önemi
İSLAM KARDEŞLİĞİNİN ÖNEMİ
Ey Kardeşim! Bilesin ki, Allah’u Teâla Hazretleri: “Müminler ancak kardeştirler, öyleyse iki kardeşinizin arasını düzeltin, Allah’a itaatsizlikten sakının ki rahmetine mazhar olasınız.” (Hucurat Süresi 10) buyuruyor.
Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Sizden biriniz, kendisi için arzu edip istediği şeyi, din kardeşi için de arzu edip istemedikçe, gerçek anlamda iman etmiş olmaz.” (Buhârî, Îmân 7; Müslim, Îmân 71-72. Ayrıca bk. Tirmizî, Kıyâmet 59; Nesâî, Îmân 19, 33; İbn Mâce, Mukaddime 9) Buna tarikatte fena fil-ihvan denir. Din kardeşini nefsine tercih etme.
“Farzlardan sonra en kıymetli amel, Müslüman kardeşini sevindirmektir.” (Hadis-i Şerif)
1- Gönül rahatlatacak bir tebessüm.
2- Kalbe kuvvet verebilecek tatlı bir söz.
3- Moralini düzeltecek takdir.
4- Neşesini yerine getirecek şaka.
5- Kızgınlığını söndürecek bir hoş görü.
6- Hoşa gidecek bir güzel davranış.
7- Allah’ın rahmetini çekecek bir hayır dua.
(Hallac-ı Mansur Hz.)
“Ruhlar, derlenmiş ordulardır. Bu sebeple,
birbiriyle anlaşan ruhlar birlikte olurlar, birbiriyle anlaşamayan ruhlar ayrı
kalırlar.” (Hadis-i Şerif)
Benim canımla senin canın arasında bundan
evvel geçmiş ezeli bir tanışıklık vardı. Doğrusu, o tanışıklık meclisindeki
zevkler ve hoş hatıralar sana unutturuldu. Fakat bilmiş ol ki bugünkü yakınlık
o eski tanışıklıktandır. (Mevlana Hz.)
Bir adama bir iş yaptırmak istiyorsanız, ona imanın yakın derecesine
çıkması için yolları, sebepleri gösteriniz. (Mahmud Efendi Hz.)
“Kimsenin iç âlemine karışma, kimseyi iç âlemine karıştırma, kimseyi iç
âlemine açma, gizli tut yan ama tütme.” (İbn Haldun)
Aziz
Mahmud Hüdayi Hazreleri Buyuruyor ki;
- Ey
oğul! Bir mecliste bulunduğun zaman az konuş.
- Sana
sorulmayan şeye cevap verme. Bir şey sorulursa cevâbını bilmiyorsan, bilmiyorum
de.
-
Bilmediğine, bilmem demek ilmin yarısıdır. Eğer cevâbını biliyorsan, kısa cevap
ver. Sözü uzatma.
-
Mecliste bulunanlara imtihân için bir şey sorma. Onlarla münâzara (tartışma) ve
münâkaşa etme.
-
Kendini beğenerek en başa, yukarıya oturma. Edebe çok riâyet eyle.
-
Edepsizlik her zaman ve her yerde yasak ve sevimsizdir. Her yerin kendine
mahsus bir edebi vardır.
-
Arkadaşlarına cömertlik et ve iyi muâmelede bulun. Dünyâ sevgisini gönülden
çıkar.
- Allahü
teâlânın rızâsına kavuşmak yolunda senin önüne ve yoluna bir şey engel olursa
onu terk eyle.
- Ey
oğul! Dünyâ ve dünyâ nîmeti hayaldir. Gök kubbesi altında hiçbir şey aynı hal
üzere kalmaz, hep değişir. Onun için dünyâ malına, makâmına ve dünyâ hayâtına
güvenme.
- Biz bu
dünyâda misâfiriz, yolcuyuz. Sonunda ayrılıp gideceğiz. Sıkıntın varsa üzülme.
Bir an sonra ne olacağımız belli değil.
“Allah’u Teâla Hazretleri seni
irşad etsin!”